Kategori: Gezdik & Gördük

Ana Sayfa Gezdik & Gördük
Los Angeles: Bu Sefer Perde Aralandı…

Los Angeles: Bu Sefer Perde Aralandı…

Geçmiş ziyaretlerimde Los Angeles’ın büyüklüğü ve karmaşası arasında kaybolmuştum… Ama bu defa perdeleri araladım ve Melekler Şehri bana yüzünü tüm detaylarıyla gösterdi.

Blogda yayınladığım “Los Angeles: Bu Sefer Perde Aralandı” başlıklı yazımda, gezimizin içinden öne çıkan anları ve içsel dönüşümleri paylaştım:

Griffith Observatory’de gün doğumu manzaralarıyla başlayan ilk izlenim

Hollywood Walk of Fame’in ışıltılı yüzü ile samimi yüzü arasındaki çatışma

Beverly Hills’in sessiz gösterisi, lüksün sessizlikle buluştuğu sokaklar

Santa Monica Pier ve okyanusun huzur veren sesi

Aquarium of the Pacific’in su altı dünyasından dokunulabilir sürprizler

Ve tabii ki, Universal Studios Hollywood’ta sinemanın illüzyonuna adım attığımız unutulmaz anlar

Yazıda ayrıca Los Angeles’ta mutlaka yapılması gereken 5 özel öneriye de yer verdim — yalnızca turistik görünenlerin ötesine geçmek isteyenler için.

Sizi de bu şehri perde aralayıp yeniden keşfetmeye davet ediyorum.

Sislerin Ardında Bir Şehir:           San Francisco

Sislerin Ardında Bir Şehir: San Francisco

Bu kapsamlı blog yazısı, San Francisco’ya yapılan bir aile seyahatini, kişisel anılarla harmanlanmış özgün gözlemler ve detaylı gezi notları eşliğinde sunuyor. Şehrin tarihî atmosferi, teknolojik yenilikleri, kültürel çeşitliliği ve gastronomik zenginliği anlatılırken; okuyucuya hem planlama tüyoları hem de ilham veren deneyimler aktarılıyor. Alcatraz’dan Golden Gate’e, Pride yürüyüşünden robot baristalara kadar pek çok başlıkta San Francisco’nun çok katmanlı kimliği keşfe çıkıyor. Yazı, özellikle gezginler, teknoloji meraklıları ve kültürel derinlik arayanlar için yol gösterici nitelikte.

Münih: Coşkunun ve Çelişkinin Buluştuğu Şehir

Münih: Coşkunun ve Çelişkinin Buluştuğu Şehir

Münih… Bir yanda Oktoberfest’in ritmiyle yükselen kahkahalar, dev bira bardakları, geleneksel Bavyera kıyafetleriyle dans eden kalabalıklar… 🎡🍻

Diğer yanda, tarihi Marienplatz’ın taş sokaklarında yürürken gördüğüm kontrastlar… Lüks mağazaların vitrinleriyle süslenmiş caddelerde gezinirken, köprü altlarında zorluklarla yaşayan insanlar… 💰💭

Münih, sadece bir şehir değil, bir hissetme hali. Tarihin ve modern dünyanın iç içe geçtiği, refahın ve yokluğun yan yana durduğu bir yer. Oktoberfest’in büyüsünden, şehrin gizli kalmış yüzlerine kadar her detayıyla beni etkiledi.

🍻 Oktoberfest’te nasıl bir atmosfer vardı?
🏰 Münih’in tarihî noktalarında neler keşfettim?
💭 Şehrin görkeminin ardındaki çelişkiler nelerdi?

Bunların hepsini ve daha fazlasını blogumda anlattım! 🚀

Köln: Çikolata Tadında Bir Şehir

Köln: Çikolata Tadında Bir Şehir

Almanya seyahatimizi planlarken, zihnimizde iki farklı liste şekillenmeye başlamıştı: Berlin ve Hamburg gibi “mutlaka görmeliyiz” dediğimiz şehirler ve “vakit kalırsa iyi olur” kategorisinde yer alan diğer duraklar. Ancak, zaman sınırlıydı ve listeyi sadeleştirmek kaçınılmazdı. Haritalara ve önerilere bakmak bir yere kadar yetiyor; en sonunda fikir almak için deneyimlemiş kişilere yöneldik. İşte bu noktada Köln, tam anlamıyla bir muamma haline geldi.

Görüşüne başvurduğumuz arkadaşlarımız ikiye bölünmüştü: Bir grup, Köln’ü keşfetmenin büyüleyici olduğunu söylerken, diğer grup şehri sıkıcı bulmuştu. Bu taban tabana zıt yorumlar arasında kafamız karışmış bir halde kendimize şu soruyu sorduk: Köln gerçekten nasıl bir yerdi? Biz de büyülenip hayran kalanlardan mı olacaktık, yoksa hayal kırıklığı yaşayanlardan mı? Ve bir de şu dilimize dolanan soru: Şehrin adı neden İngilizce’de “Cologne” olarak geçiyordu? Bu sorularının yanıtlarını merak ediyorsanız, o zaman hadi başlayalım...

Hamburg: Kahverengi Tuğlalı Şehir

Hamburg: Kahverengi Tuğlalı Şehir

2024 Ekim ayında yaptığım Almanya turumun ikinci durağı Hamburg oldu. Almanya’nın kuzeyinde yer alan bu liman şehri, kahverengi tuğlalarla kaplı tarihi binaları, modern mimarisi ve çok kültürlü yapısıyla beni etkileyen şehirler arasındaki yerini hemen aldı, kalbimi çaldı :==) Bu yazımda, Hamburg’u keşif serüvenim sırasında edindiğim birkaç önemli farkındalığı ve iki günlük Hamburg rotamızın etkileyici duraklarını sizlerle paylaşacağım. Belki paylaştığım bu farkındalıklar, sizlerde bambaşka duyguları, düşünceleri, yepyeni farkındalık ve bakış açılarını tetikler. Kim bilir? Haydi vakit kaybetmeden Hamburg’u yaşamaya, büyüsünü hissetmeye başlayalım!

Berlin: Zamanın ve Kaderin Sabırla Ördüğü Yolculuk

Berlin: Zamanın ve Kaderin Sabırla Ördüğü Yolculuk

Hayat, bazen insanı kaçındığı yerlere beklenmedik yollarla götürür. Almanya benim için hep mesafeli durduğum, gitmekten imtina ettiğim bir yer olmuştu. Nazi dönemine dair izler, o coğrafyada yaşanan insanlık dışı olaylar ve Almanya’da yaşayan Türklerin karşılaştığı zorluklar, bilinçaltımda Almanya'ya dair bir mesafe yaratmıştı bende. Almanya’ya yolum iş vesilesi ile de düşmemişti bugüne kadar. Sadece bir kez bir fırsat çıkmıştı onu da kader bozmuştu :) Oysa Avrupa’nın birçok ülkesini bu yaşıma kadar kişisel tercihlerimin yanı sıra iş vesilesiyle de ziyaret etmişliğim vardı. Hal böyleyken önce Berlin sonra Almanya beni çağırmaya başladı. Berlin’in bir gün beni “gel” diye çağıracağını hiç tahmin etmezdim. Bu çağrıya icabet edebilmem ise tam 4 yılımı aldı, gelin anlatayım.

Belgrad: Önyargılarla Geldim, Farkındalıklarla Dönüyorum

Belgrad: Önyargılarla Geldim, Farkındalıklarla Dönüyorum

Belgrad, bugüne kadar hep etrafında gezinip durduğum, ancak bir türlü gezmeyi gündemime almadığım bir şehir oldu. Sanırım bu durum, Sırbistan’a dair taşıdığım önyargılardan kaynaklanıyordu. Belgrad'ı gezmiş görmüş dostlarımın tüm olumlu sözlerine ve görüşlerine rağmen uzun süre seyahat planlarımda bu şehre yer vermedim. Ancak Karadağ'ı keşfettikten sonra, sınır komşusu olan bu şehri görmenin vaktinin geldiğine karar verdim ve İstanbul'dan Belgrad’a üç günlük bir seyahat planladım.

Bu yazımda, bir yandan Belgrad'daki gezi deneyimlerimi anlatırken, her gezi notumda olduğu gibi bu ziyaretin bana kattığı bakış açılarını, kendime ve hayata dair öğrendiklerimi ve kazandığım farkındalıkları paylaşacağım.

Gezinin bende bıraktığı en güçlü izlenimi paylaşarak başlamak gerekirse, bu yolculuk, önyargılarımı sorgulama fırsatı sunduğu için benim için özel bir anlam kazandı. Bu seyahat bana bir kez daha öğrenmenin ve keşfetmenin sınırları olmadığını gösterdi. Hayatımız boyunca taşıdığımız önyargıların, ufak bir adımla nasıl yerle bir olabileceğini deneyimlemek, bu gezinin en kıymetli hediyesiydi. Şimdi gelin, birlikte Belgrad'ın sokaklarını adımlayalım; bu şehri keşfederken ben neler öğrendim, bu yolculuktan hangi farkındalıklarla döndüm, hepsini birlikte keşfedelim. Hazırsanız, başlayalım!

Kos Adası: Tıbbın Babasının Doğduğu Topraklar

Kos Adası: Tıbbın Babasının Doğduğu Topraklar

Kos Adası, zengin tarihi, büyüleyici kültürel dokusu ve doğal güzellikleriyle her gezginin kalbinde iz bırakacak bir destinasyon. Antik çağlardan günümüze uzanan bu büyüleyici yolculukta, Hipokrates’in izlerini takip ederken, Roma döneminin ihtişamını keşfedecek ve Osmanlı mirasının etkileyici yansımalarıyla karşılaşacaksınız. Kos gerçekten yalnızca bir tatil yeri değil, aynı zamanda bir tarih ve kültür hazinesi.

Selanik: Bir Liderin Doğuşuna Tanıklık Eden Şehir 

Selanik: Bir Liderin Doğuşuna Tanıklık Eden Şehir 

Bu blogumda sizleri, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu Selanik şehrine götüreceğim. Bu gezideki amacım, çocuklarıma Atatürk’ün doğduğu evi göstermek, onların o dönemin yaşantısını yerinde görüp hissetmelerini sağlamak ve aynı zamanda komşu ülkenin kültürel yapısını, tarihini ve insanlarını tanımalarına yardımcı olmaktı. Yaşadığım bu deneyimleri, fotoğraflarla toparladım ve şimdi sizlerle paylaşma zamanı.

Bu yazımda, bir yandan Atatürk'ün Selanik yaşamından kısa bir kesit sunarken, diğer yandan Selanik'in gezilmesi gereken önemli yerlerini de tanıtacağım. Elbette, Selanik'in gastronomisine de değinecek ve döner, cacık, musakka bizim mi yoksa Yunanlıların mı sorusuna da yanıt vereceğim.

Barselona: Yaşamın Hakkını Verenlerin Şehri!

Barselona: Yaşamın Hakkını Verenlerin Şehri!

Benim için gezi yazılarım, sadece detaylı bir rehber olmanın ötesinde, farklı kültürleri ve yaşamın sunduğu renkli detayları paylaşmama olanak sağlayan bir mecra. Gezi yazılarımı kaleme alırken, gezdiğim şehir veya ülke insanlarından, kültürlerinden ve yaşam biçimlerinden neler öğrenebileceğimi; bu öğretilerle hem kendi hayatımı hem de diğer insanların hayatlarını, bakış açılarını nasıl zenginleştirebileceğimi düşünerek işe başlıyorum. 

Bu pencereden; Barselona yolculuğunu detaylandırmadan önce, bu şehrin benim kalbimi nasıl fethettiğini, bu şehirden neler öğrendiğimi ve bu keyifli şehirden ayrılırken neleri cebime doldurduğumu anlatarak yazıma başlamak istiyorum.

Karadağ: Türkler İçin Yeni Cazibe Noktası

Karadağ: Türkler İçin Yeni Cazibe Noktası

Karadağ malum, son 5 yıldır Türkler için popüler hale gelmiş destinasyonlardan biri. Peki, neden bu kadar popüler hale geldi, Türkler için ülkenin hangi özellikleri onu bu kadar cazip hale getiriyor merak ediyorsanız, bu sorularınızın cevabını bu yazımda kendi kişisel deneyimlerimden yola çıkarak cevaplamaya çalışacağım. Keyifle okumanız dileğiyle.

Thassos: Deniz ile Doğanın Bütünleştiği Ada

Thassos: Deniz ile Doğanın Bütünleştiği Ada

Bu adaya duyduğum hayranlık sadece doğal güzellikleriyle sınırlı değil. Yunan kültürünü ve değerlerini koruma konusundaki özverisi, turizmi sürdürülebilir bir şekilde yönetme çabaları ve misafirperverliği, Thassos'u benim için unutulmaz kılıyor. Yunan halkının, köklü tarihine bağlılığı ve kültürel zenginlikleri gelecek nesillere aktarma çabaları, beni düşündürdü ve kendi ülkemizde bunun için daha çok çaba göstermemiz gerektiğini hatırlattı.

  • 1
  • 2

Mail Aboneliği